Ata Yıldız Sigorta

Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları

Bir organın tamamen veya kısmen kaybı, söz konusu organın veya organ kısmının kesin bir şekilde sakatlığını ve kullanılamamasını ifade eder.

 

Bir kazadan önce tamamen sakat durumda bulunan bir organın veya bir organ kısmının kaybı tazmin edilmez. Bir kazadan önce kısmen sakat durumda bulunan bir organın veya bir organ kısmının sakatlık oranı kaza sebebiyle arttığı takdirde, tazminat kazadan önceki oran ile sonraki oran arasındaki farka göre hesaplanır.

 

Aynı kazadan dolayı çeşitli organlarda veya organ kısımlarında meydana gelen sakatlık durumları için ayrı ayrı hesap edilecek tazminatın toplamı poliçede gösterilen meblağı geçemez.

 

Sigortalı solak olduğu takdirde, yukarıda sağ ve sol organlar için belirlenen oranlar ters olarak uygulanır.

 

A.3.3.Tedavi Giderleri Teminatı

Sigortacı, sigorta poliçesinin kapsamına giren bir kaza nedeniyle, kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde ödenmiş doktor ücreti ile hastane ve diğer sağlık kurumlarında ayakta ve yatakta yapılan tedavilere ilişkin giderleri, nakil ücretlerini poliçede tedavi giderleri teminatı için belirlenen meblağa kadar öder.

 

Doğal veya yapay sabit dişlerde kaza neticesinde ortaya çıkan hasarların protez giderleri, tedavi giderleri teminatı için belirlenen meblağın azami % 30'una kadar tazmin olunur.

 Tedavi giderlerinin başka sigorta sözleşmeleri ile teminat altına alınmış olması durumunda, söz konusu giderler öncelikle bu sigortadan karşılanır.

A.4.Kapsam Dışında Kalan Haller
Aşağıdaki nedenlerden birinin sonucunda doğrudan veya dolaylı olarak meydana gelen kazalar sigorta teminatı dışındadır:

a) Savaş, her türlü savaş olayları, istila, yabancı düşman hareketleri, çarpışma, (savaş ilan edilmiş olsun, olmasın) iç savaş, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunların gerektirdiği sıkı yönetim ve askeri hareketler,

 

b) Grevlere, lokavt edilmiş işçi hareketlerine, halk hareketlerine, kavgalara katılma,

c) 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj ile bunları önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucunda meydana gelen zararlar, terör ve buna bağlı sabotaj eylemlerinde  bulunanların talepleri, aracın terörist eylemlerde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek araca binen kişilerin zarara uğramaları nedeniyle ileri sürecekleri talepler,

d) Nükleer, biyolojik ve kimyasal rizikoların ve bunların gerektirdiği sıkı yönetim ve askeri tedbirler,

e) Cürüm ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs,

 

f) Tehlikede bulunan kişiler ve malları kurtarma durumu hariç, sigortalının kendisini bile bile ağır tehlikeye maruz bırakacak hareketlerde bulunması,

 

g) Çalınma veya gaspedilme olayında taşıtın çalındığını veya gaspedildiğini bilerek taşıta binme.

 

Suda boğulmalar, sigortanın kapsamına giren bir kaza neticesinde meydana gelmediği takdirde, sigorta kapsamı dışındadır.

A.5. Kapsam Dahilindeki Hatların Belirlenmesi
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası uygulamasında; yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımacılığının tarifi ve kapsamı ile yurtiçi ve uluslararası yolcu taşıma hatları Ulaştırma Bakanlığınca belirlenir.

A.6. Sigortanın Başlangıcı ve Sonu
Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğleyin 12:00'da başlar ve öğleyin 12:00'da sona erer.

A.7. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigorta Ettirene Rücu Hakkı
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller sigortalılara ve hak sahiplerine karşı ileri sürülemez.

Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir.

Sigorta ettirene başlıca şu nedenlerle rücu edilir:

Tazminatı gerektiren olay;

 a) Sigorta ettirenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmişse,
b)
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununda yasaklanan hallerden, sigorta ettirenin bu kanun ve ilgili yönetmelikteki yükümlülüklerini yerine getirmemesinden doğmuşsa,
c)
Taşımacının yetki belgesinde kayıtlı olmayan taşıtlarla yapılan veya yetki belgesi olmadan yapılan taşımalar sonucu meydana gelmişse,
d)
Taşıtın, mevzuatın gerektirdiği teknik şartlara uygun olmamasından, nitelikli şoför ve hizmetli personeli olmadan sefere çıkarılmasından; güzergah mesafesini dikkate alarak yeteri kadar sürücü bulundurulmamasından meydana gelmişse,
e)
İkram edilen yiyecek ve içecekler ile diğer maddelerin sağlık şartlarına uygunluğunun sağlanmaması, yolcuların sağlığının olumsuz etkilenmemesi hususunda taşımacının yükümlülüklerini yerine getirmemesinden doğmuşsa,
f)
Gerekli ilk tıbbi yardım malzeme ve ilaçların taşıtta bulundurulmaması veya bunlardan derhal istifade edilmesi imkanının sağlanmamış olmasından meydana gelmişse,
g)
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili diğer mevzuata göre, taşıtın, gerekli sürücü belgesine sahip kişiler tarafından sevk edilmemesi sonucunda olmuşsa,
h)
Sürücülerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olmasından veya alkollü içki almış olarak aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından meydan gelmişse;
i)
Yetkili makamlarca saptanan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınmasından veya taşıtın işletilmesine ilişkin diğer yasaklanan hallerden doğmuşsa,
j)
Sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru neticesinde aracın çalınması veya gaspedilmesi sonucunda meydana gelmişse,

ve sigorta ettirenin rizikonunun gerçekleşmesi halinde B.2. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle, artan zarar miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, zarar miktarında bir artış olmuşsa sigorta ettirene rücu edilir.

B. Tazminat

B.1. Sigortalıların veya Hak Sahiplerinin Başvuru Hakkı ve Başvuru Süresi
Sigortalılar veya hak sahipleri poliçede öngörülen teminat sınırları içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilirler.

Tazminata yol açan olay, sigortalı veya hak sahibi tarafından öğrenildiği tarihten itibaren otuz iş günü içinde, olay yurt dışında meydana gelmişse altmış iş günü içinde, sigorta ettiren tarafından ise en kısa sürede sigortacıya bildirilir.  

B.2.Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Sigorta Ettiren, Sigortalılar veya Hak Sahiplerinin Yükümlülükleri

Sigorta ettiren, sigortalı veya hak sahipleri rizikonun gerçekleştiğini öğrendikleri tarihten itibaren B.1. maddesinde belirtilen süre içinde durumu sigortacıya bildirmeye mecburdur.

 

Bildirimlerde kazanın yerinin, tarihinin ve sebeplerinin bildirilmesi ve ayrıca yapılan tedaviye ilişkin ilgili sağlık kurumundan alınan bir rapor ile ödenmesi gereken tazminatın tespiti ile ilgili olarak sigortacının isteyeceği diğer gerekli belgelerin sigortacıya gönderilmesi zorunludur.

 

Sigorta ettiren kazayla ilgili gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilecek talimata uymak zorundadır.

 

Sigortacı her zaman kazazedeyi muayene ve sağlık durumunu kontrol ettirme hakkına sahip olup, bu muayene ve kontrollerin yapılmasına izin verilmesi zorunludur. Kazazedenin tedavisi ve iyileşmesi ile ilgili olarak sigortacının tayin edeceği bir doktor tarafından yapılacak tavsiyelere ve verilecek direktiflere uyulması şarttır. Bu muayene ve kontrollere ilişkin her türlü masraf sigortacı tarafından karşılanır.

 

 B.3. Tazminatın Belirlenmesi

Tazminat A.3. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde ödenir. Ancak, ilgili hükümlerin uygulanmasında anlaşmazlık meydana geldiği takdirde; sigortacı ile sigortalı veya hak sahipleri, tazminat miktarının tayini için hakem-bilirkişilere gidilmesini kararlaştırabilirler; bu husus bir tutanakla tespit edilir. Bu durumda, tazminat miktarıyla ilgili hakem-bilirkişi kararı tazminatın saptanmasında esas teşkil eder.

 

Hakem-bilirkişilerin tazminat miktarı konusunda verecekleri kararlar kesindir, tarafları bağlar. Hakem-bilirkişi kararlarına, ancak tespit edilen tazminat miktarının gerçek durumdan önemli şekilde farklı olduğu gerekçesiyle ve bu kararların tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde, rizikonun gerçekleştiği yerdeki ticaret davalarına bakmaya yetkili mahkemede itiraz edilebilir.

 

Taraflar seçtikleri hakem-bilirkişilerin ücret ve giderlerini kendileri öder. Tek hakem-bilirkişinin veya üçüncü hakem-bilirkişinin ücret ve giderleri ise taraflarca yarı yarıya ödenir.

Tazminat miktarının tespiti; teminat verilen rizikolar, sigorta teminatı, sorumluluğun başlangıcı, hak düşürücü ve hak azaltıcı sebepler hususunda bu genel şartlarda ve mevzuatta mevcut hüküm ve şartları ve bu şartların ileri sürülmesini etkilemez.

 

Kazanın oluşumunda zarara uğrayan yolcunun kusuru var ise, bu kusur oranında ödenecek tazminattan indirim yapılabilir.


B.4. Teminat Türlerinin Birleşmesi

Bir kaza, ölüm ve sakatlık tazminatına aynı zamanda hak kazandırmaz. Ancak, sakatlık tazminatı almış bulunan sigortalı, kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde ve bu kaza neticesinde vefat ettiği takdirde hak sahiplerine, varsa sigortalıya ödenmiş bulunan sakatlık tazminatı ile ölüm tazminatı arasındaki fark ödenir.

Tedavi masrafları, ölüm veya  sakatlık tazminatından indirilmez.

B.5. Tazminatın Ödenmesi
Sigortacı, B.2. maddesindeki belgelerin eksiksiz olarak, şirketin merkez veya kuruluşlarına iletildiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde, talep edilen tazminatı poliçedeki teminat tutarları dahilinde öder. Tazminatın bu süre içinde haklı neden olmaksızın ödenmemesi halinde, sigortacı temerrüde düşmüş olur ve ödenmemiş tazminat tutarına yasal temerrüt faizi uygulanır. Temerrüt faizi teminat limiti içinde yapılmış ödeme sayılmaz.

B.6. Sigortacının Halefiyeti
Sigortacı, ödediği tedavi giderleri tazminatı tutarınca, hukuken sigortalının yerine geçer.


C. Çeşitli Hükümler

C.1. Sigorta Ücretinin Ödenmesi ve Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması

Sigorta ücreti, prim ve bu prime ilişkin olarak mevcut ve ileride konulacak vergi, resim, harç ve diğer yükümlülüklerden oluşur ve sigorta ettiren tarafından ödenir.

Sigorta ücretinin peşin olarak ödenmesi esastır. Ancak, yıllık olarak yapılan sigortalarda, sigorta ücretinin en az % 50'sinin peşin alınması kaydıyla bakiyesinin en fazla iki eşit taksitte olmak üzere sözleşme tarihinden itibaren 6 ay içinde ödenmesi mümkündür.

 

Bir yıldan az süreli olan sigortalarda, sigorta ücretinin peşin olarak ödenmesi gerekir.

 

Aksine sözleşme yoksa, sigorta ücretinin tamamı, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksidi sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenir. Bu şart poliçenin ön yüzüne yazılır.

 

Sigortacının sorumluluğu, aksine sözleşme yoksa sigorta ücretinin tamamının veya ilk taksidinin ödendiği tarihten itibaren başlar.

 

Prim ödeme borcunda temerrüde düşülmesi halinde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.

 

Sigorta ücretinin kambiyo senetlerine bağlanması borcun mahiyetini değiştirmediği gibi Türk Ticaret Kanunu ile tanınmış hak ve imtiyazlara da halel getirmez.

 C.2. Sigorta Ettirenin Sözleşme Yapılırken Beyan Yükümlülüğü
Sigortacı, bu sigortayı, sigortalının rizikonun gerçek durumunu bildirmek üzere teklifnamede, teklifname yoksa poliçe ve eklerinde yazılı beyanına dayanarak kabul etmiştir.

Sigortalı, sigortacının sözleşme yapılırken gerçek durumu bildiği takdirde sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün hususları sigortacıya bildirmeye mecburdur.

Sigortalının beyanının gerçeğe aykırı veya eksik olması halinde, sigortacının sözleşmeyi daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek durumlarda, sigortacı durumu öğrendiği andan itibaren sekiz gün içinde prim farkının ödenmesi hususunu sigortalıya ihtar eder. Sigortalı, ihtarın tebliğ tarihini izleyen sekiz gün içinde talep olunan prim farkını ödemez veya ödemeyeceğini bildirirse, sözleşme feshedilmiş olur. Bu durumda, feshin hüküm ifade edeceği tarihe kadar geçen sürenin primi gün esası üzerinden hesap edilir ve fazlası sigorta ettirene geri verilir.

Sigortalı, sözleşme yapılırken sorulduğu halde kasten susmuş veya bilerek noksan ya da gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmuşsa, gerçeği tam olarak bilmeyen sigortacı sözleşmeyi feshedebilir. Fesih halinde sigortacı primin tamamına hak kazanır. Sigortacı gerçeği öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde fesih hakkını kullanmadığı takdirde, bu hak düşer. Bu süre içinde riziko gerçekleşmişse, sigortacı tazminatı hak sahibine öder. Sigortacı, bu durumda ödediği miktar kadar sigorta ettirene rücu eder.

Gerçeğe aykırı beyan hali, zararı doğuran olayın meydana gelmesinden sonra öğrenilmişse, sigortacı, bu zarardan dolayı ödenmiş ve ödenecek tazminatın:

a) Gerçeğe aykırı beyanın kasten yapılmış olması halinde tamamı için,
b)
Kasıt olmaması halinde ise, ödenecek tazminat miktarı ile, bu tazminatın alınan primin alınması gereken prime oranı ile çarpılması sonucu ortaya çıkan miktar arasındaki fark için

sigorta ettirene rücu edebilir.

 C.3. Sigorta Ettirenin Sigorta Süresi İçinde Beyan Yükümlülüğü
Sigorta ettiren sözleşmeden sonra rizikoyu ağırlaştırıcı mahiyette meydana gelecek değişiklikleri, durumu öğrenir öğrenmez en geç sekiz gün içinde sigortacıya ihbarla yükümlüdür. Sigortacı durumu öğrendiği andan itibaren sekiz gün içinde prim farkının ödenmesi hususunu sigortalıya ihtar eder. Sigorta ettiren ihtarın tebliği tarihini takip eden sekiz gün içinde talep olunan prim farkını ödemez veya ödemeyeceğini bildirirse sözleşme feshedilmiş olur.

Sözleşmenin feshi halinde, feshin hüküm ifade edeceği tarihe kadar geçen sürenin primi gün esası üzerinden hesap edilir ve fazlası sigorta ettirene geri verilir. Prim farkının süresinde istenilmemesi halinde fesih hakkı düşer.

 Söz konusu değişikliklere ilişkin ihbar yükümlüğünün yerine getirilmesinden önce meydana gelen olaylardan dolayı ödenmiş veya ödenecek tazminatlar için değişikliğin bildirilmesinin kasıtlı olup olmamasına göre, C.2. maddesinin son fıkrası hükümleri uygulanır.

 Sigorta süresi içinde meydana gelen değişikliklerin rizikoyu hafifletici nitelikte olduğu ve bunun daha az prim alınmasını gerektirdiği anlaşılır ise, değişikliğin yapıldığı tarihten sözleşmenin sona ermesine kadar geçecek süre için gün esasına göre hesaplanacak prim farkı sigorta ettirene geri verilir.

 Herhangi bir nedenle sigortanın feshedilmesi halinde sigortacı durumu Ulaştırma Bakanlığına bildirir.

 C.4. Sigorta Ettirenin Değişmesi
Sigorta ettirenin değişmesi halinde, poliçeden doğan bütün hak ve borçlar yeni sigorta ettirene geçer. Devreden durumu onbeş gün içinde sigortacıya bildirir.

Sigortacı, sigorta sözleşmesini durumun kendisine bildirilme tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir. Sözleşmenin feshi halinde işlemeyen günlere ait prim gün esasına göre iade olunur.

Ayrıca, yeni sigorta ettirenin onbeş gün içinde sigortanın devamını kabul etmemesi veya araca başka bir sigorta sözleşmesi yapması halinde bu sigorta hükümsüz kalır.

Taşımacı yetki belgesinin iptali ya da taşıyıcının taşıma faaliyetini sona erdirmesi halinde, sigorta sözleşmesi kendiliğinden feshedilmiş sayılır. Bu durumda, yetki belgesinin iptal edildiği veya faaliyetin sona erdiği tarihten sigorta süresinin sonuna kadarki süreye karşılık gelen prim tutarı gün esası üzerinden hesaplanarak sigorta ettirene iade edilir.

C.5. Tebliğ ve İhbarlar
Sigorta ettirenin ihbar ve tebliğleri, sigorta şirketinin merkezine veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acenteye, noter aracılığıyla veya taahhütlü mektupla yapılır. 

Sigorta şirketinin bildirimleri de sigorta ettirenin poliçede gösterilen adresine, bu adreslerin değişmiş olması halinde sigorta şirketinin merkezine veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acenteye bildirilen son adresine, aynı surette yapılır.  

Taraflara imza karşılığı olarak elden verilen mektup veya telgrafla yapılan ihbar ve tebliğler de taahhütlü mektup hükmündedir.

Sigortacı veya sigortalı tarafından yapılan fesih ihbarı, alındığı tarihi izleyen gün hüküm ifade eder.

C.6. Ticari ve Mesleki Sırların Saklı Tutulması
Sigortacı, sigorta ettirene ait öğreneceği ticari ve mesleki sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardan sorumludur.

C.7. Zaman Aşımı
Sigorta sözleşmesinden doğan her türlü tazminat davası, hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülerini öğrendiği tarihten  itibaren iki yıl ve herhalde zarara neden olay tarihinden itibaren on yıl sonra zaman aşamına girer.

Dava, cezayı gerektiren bir fiilden oluşmuşsa ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununda bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmekte ise tazminat davasında bu zaman aşımı dikkate alınır.  

Sigorta ettiren hakkındaki zaman aşımını kesen sebepler, sigortacı hakkında, sigortacı hakkında zaman aşımını kesen sebepler de sigorta ettiren hakkında uygulanır.

 Bu sigortada, tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zaman aşımına uğrar.

C.8. Yetkili Mahkeme
Sigorta sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklar nedeniyle sigortacı aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, sigorta şirketinin merkezinin veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentenin ikametgahının bulunduğu yerdeki, sigortalı aleyhine açılacak davalarda ise davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki ticaret davalarına bakmakla görevli mahkemedir.

 
C.9. Yürürlülük
Bu genel şartlar 25/03/2004 tarihinde yürürlüğe girer.

 

 

Son Düzenleme Tarihi: 1 Temmuz 2006

 



<< GERİ
Ana Sayfa - Hakkımızda - Ürünler - Hasar İşlemleri - Genel Şartlar - Referanslarımız - İletişim
© Copyright 2010 ATA YILDIZ SİGORTA. HERMES Yazılım